top of page
Ekran Resmi 2024-10-11 19.28.42.png
Ekran Resmi 2024-10-17 16.39.43.png

Âdem İçre Adem

Emre BAŞ

Döv gönlü istiğfarla, aç ebvâb-ı mesdûde

Vur tevhid ile akla, kaç esbâb-ı mechûle

Zikr ile nefsi bula, al eczâ-i latife

Kalbi aşk ile sula, çık âlemleri keşfe

Tutar isen çık yola, bilme bura hurâfe

Bakma ne sağa sola, yapma zinhar felsefe

​Ey acz kul olsan molla, hiçsin olmadın efe

Olmaz sadece lafla, takva edin vazife

Bazı bilinmeyen kelimeler:

Ebvâb-ı mesdûde: Kapalı kapılar.

Esbâb-ı meçhule: Bilinmeyen sebepler.

Eczâ-i latife: Hoş ve güzel parçalar.

Adsız tasarım.png

Vuruldu Hükmüme Mühür

Muhammet Baran ASLAN

Müzmin bir sızısın ruhumun orta yerinde

Can veren bir baharım güzün pençelerinde

Lime lime edilmiş kararan uzuvlarım

Tutsaktır hürriyetim hasret mahzenlerinde

 

Olacak olan olur, ölecek olan ölür

Gün günü kovalar ve dize gelir her ömür

Ne kâdirim ne aciz; öyle muallâktayım

Gönlüm ki göz göz olur, zihnim ki elbet çürür

Sen de yaralarımdan izler topla göğsüne

Batsın yere bu hissin gelmişi de geçmişi de Sürünür gölgem dahi sanma ki ayaktayım Araſtayım, feleğin ezberinde

 

Az çoğalır, çok azalır; gün esirdir, hayal hür!

Zahir şu cesedimde, binler vesvese yürür

Ne ben muştu içreyim, ne müjde almaktayım Berbatım, biçareyim; vuruldu hükmüme mühür

Gökkubbe

Furkan İnce

​​​

Tohumun, döküldüğü ağaçtan haberi yok

Nerden çıktı bu yalancı bahar

Bir gül düşün ki toprağı zehir sanarak büyümüş

Koparılmayı kurtulmak zanneden bir kafa var

Hurafeler mesken tutmuşken her bir köşesini

Yığın yığın atık düşünceler akar

Batıdan İçi boş kalıplarla şişiriyorlar hevesini

Sahte güneş doğuyor bak karanlık bir mağaradan

 

Bir yol buldum sandı değerlerden öte

Özler yabancılaştı, ne zavallı haldir bu

Kaşımaya tırnak yok başındaki bite

Çünkü kuvvet ihraç oldu, kafalar ithal bize

 

Nereye dayanır bu eski çınarın kökleri

Nasıl uzanır şimdi bu yapay dallar, yapraklar

Özünü inkâr eden tomurcuklar medeni (!)

Yamalı bir duruşu, asalet sayar.

 

Arada bir bağ kalmayınca göklerle

Çatlayarak yıkıldı üstümüze bu kubbe

İşte insana fayda gelmez sırtındaki taştan

Malzemesi İslam'dan bir temel dökmeli

Kirli değer algılarını silip en baştan

Kimliğinin bilincinde nesil inşa etmeli

Nar Kırıldı Fakat

Nursemin Yelman

​Siyah ve derin

Esrarlı ve kendinden emin dolunaylı gecelerde Sabahı beklerken eşlik ediyor bana kırmızı loş ışık Ve başkaldırıyor ıstıraba

Bir şeyler patlıyor içerimde

Çernobil'in izlerini görmen mümkün elbette

 

Çabaların çabasız kaldığı zamanda

Her şeye rağmen göze aldıklarım

Sarmaşık gibi sararken her bir tarafımı

Sahte gülümsemeler bile

Kanamaya yer arayan yarama merhem

Yangınıma buz gibi

Ruhumu tüketiyor Bölünmek yirmi beş parçaya.

 

Davacıyım savaşçısı olduğum bu gemiye.

Bir inatçı rüzgâr yüzünden savrulmak niye

Bu bencillik niye!

Kızıl karanlığın eşlikçisi

Devrimci ağaçlar

Devrilirken üzerime gürgen gürgen

Ne ben ait olduğum yerdeyim

Ne de kanatlı sürüngenler

Dik duruşun, sert bakışın arkasında

Sızlıyor anılar birer birer

Nar kırıldı fakat

Çıktı ortaya tüm hüner

Ivory Blue Aesthetic Vintage Watercolor Illustration Notebook Cover (2).png

Pişmanlık, bir kelimedir. İnsan da pişmanlığından,

Müstakil bir ev örecek kadar ustasıdır bu hayatın.

Doğru mu bilmiyorum

Öyle söyledi Fatma

Gerçi o vicdan azabının

Nöbet tutan bir bekçi olduğunu söylediğinde insan yarasında Ona o zaman da inanmamıştım ama

Küfrü, meşru şiir kabul eden babalara rağmen

Şiiri meşru küfür sayan evlerdeki sofrada

Somun yiyen çocukların ağızlarını dahi yokladım da kalbimle Aksini bulamadım, doğruymuş bu.

Farkına vardığımız şeyleri delilik sayarken sistem,

Ben karanlığa ihanet olur diye

Sana bakmamakla savaştım.

Ve Allah beni yüksek bir perdeden

Sivil bir çığlığın kollarına fısıldarken

Annem zaten her şeyin çokça farkındaydı.

Sonuçta ben bile hayatımın en iyi seyircisiyken

Onun bana attığı gollere karşı

Gardını alıp kalede bekleyen,

Benim için iyi bir kaleci olmakla meşgul olan da

Annemdi sadece.

Dedim ki o an içimden :

Benim adıma yapılan bir çağrı kurtarmış beni,

Ben fark etmeden.

 

Şimdi yaşamakla tanışınca benim için zaman,

Evlat ve su gibi bir neşterdir bağrımda.

Üstelik alışmak böyle bir şey olsa gerek fikriyle

Seni bir yazım yanlışı saydığımda hatrımda

O an inandım çocuğunu sütten kesen bir kadının

Mülk sahibinden ancak

Sadece bir kere on yıl eksik yazıldığına.

Sonra..

Her neyse ya.

Kelime, bir pişmanlıktır.

Çünkü köpekler ve insanlar konuşamaz.

Zaten bu cümle de bir köpek için kullanılmış

İlk ve son resmî dilidir tarihin, unutma.

ed222ed5-51f1-4fe3-8f39-b87d05df41a9.jpeg

Köpekler
ve İnsanlar

Sena Gürsoy

985dd454-2d24-41e3-a86e-0b3c39fe9ae4_edited.jpg

Çok Esaslı Meseleler-I

Birsen BALCI

Bir rüyadan kaçırdım kendimi

Karanlıktan cesaret toplayıp,

Bana korkmamayı öğretsin diye

Kucaklayıp durduğum bütün sırlarımı anlatıyordum, Beni dinlemedi.

Hayır, bunlar vida sıkılacak meseleler değil.

Sana bunlardan bahsetmek,

Bana bile esassız geliyor.

Sevgiden, şüpheden, saygıdan

Senden, güzden ve tanrıdan bağımsız

Korkumdan çıktığım bu yola,

Gerçek bir rüya görmeden

Her yanımdan patlayan ödümle

Buralardan nasıl geçeceğimi,

Nereden geçeceğimi,

Ne yapsam geçeceğimi,

Sevgiden, şüpheden, saygıdan,

Senden, güzden ve tanrıdan bağımsız

Anlatamadım.

Bunlar faydasız sözler!

Bunları sana korkunun varlığından,

Haberdar olduğumda yazmaya başladım.

Sana bütün bunlarla gelmek

Sevgiden, şüpheden, saygıdan,

Senden, güzden ve tanrıdan bağımsız değil.

bottom of page